Ağaç deyip geçmeyin. Tarih boyunca her ağacın ayrı bir öyküsü, ayrı bir kullanım alanı ve ayrı bir şöhreti olmuştur. Kimi, yüce güçlere adak olarak sunulmuş; kimi de adak sunulan kutsal bir değer olmuştur. Bizlere nefes olan, yağmur yağdıran ve havayı temizleyen ormanlarımız…
Özellikle teak ve sedir ağaçlarından yapılan tekneler, insanoğlunun kıtalar arası yolculuklar yapmasını ve dünya ticaretinin başlamasını sağlamıştır.
Sedir ağacı, bu özelliğinden dolayı “dünya ticaretinin kaderini değiştiren ağaç” olarak bilinir. Lübnan dağlarında yetişen sedir ağaçları tapınak yapımında kullanılmış ve kutsal topraklara uzak diyarlardan gelenler sayesinde Avrupa’da da tanınmıştır. Ayrıca orijinal yılbaşı ağacı da sedir ağacından yapılmaktadır.
Çok kısa sürede yetişen bambu ağaçları, yaşamın başlangıcından bu yana barınak yapımında kullanılmıştır.
Zeytin ağacı, barışın ve egemenliğin simgesi olduğu kadar, yağıyla da yaşama tat ve şifa sunmuştur. Ayrıca zeytin ağacından, mükemmel güzellikte epoksi masalar yapılmaktadır.
Dünyanın neredeyse her dilinde adı aynı şekilde telaffuz edilen “akasya” ağacı ise farklı coğrafyalarda daima ölümü çağrıştırmıştır.
Sertliği ve dayanıklı dokusuyla, yüzyılı aşkın bir sürede ancak kesilebilen abanoz ağacı; M.Ö. Persler ile Sudanlılar arasında yapılan savaş sonrasında, iki yılda bir gemi dolusu savaş tazminatı olarak tarihin karanlık sayfalarına adını yazdırmıştır.
Ülkemizde de öyle değil mi?
Duttan yapılan müzik aletleri, cevizden üretilen muhteşem mobilyalar, şimşirden mamul kaşıklar ve taraklar hâlâ konuşuluyor. Kestane, kayın ve asırlardır yaşayan, dev gövdeli çınar ağacının şöhreti yok mu topraklarımızda?
Uzun lafın kısası; ağaç bir değerdir ve tarih boyunca da hep değerli olmuştur.
Ahşabın güzelliğini RAVİLLA’yla keşfedin.